AYIN KİTABI: TAŞERON

Muhterem Yıldız’ın ilk ve tek kitabı olan Taşeron’da, “İçinde yaşadığımız ve kendilerine çok şey borçlu olduğumuz Didim'e, (istisnalar hariç) yürekleri pırıl pırıl, doğallıklarını yitirmemiş, Didim halkına karşı görevlerimizi ve sorumluluklarımızı yerine getirmeye çalışacağız. (…)” diyerek mesleki çalışmalarında hedefini, ilkelerini ve kendi duruşunu ifade etmiştir.
Kitabının ön sözünde, “ 1961 yılı Balıkesir doğumluyum. Ortaokulu Balıkesir Devlet Parasız yatılıda, liseyi Çanakkale Gökçeada Atatürk Öğretmen Lisesi'nde bitirdim. Marmara Üniversitesi Basın Yayın yüksek okulundan mezun olup, İstanbul Hadımköy Akpınar topçu taburunda asteğmen olarak askerlik görevimizi de tamamladıktan sonra, sanki “hayat” insanın dışındaymışçasına ‘Hayata ne zaman atılıyorsun?’ sorularına yanıt aramaya çalıştık.”
“Yarın asla dün değildir. Güneşin doğduğu an, battığı andan bir adım ileride ve farklıdır. On yıl emek verdiğim Didim'e ve Didim halkına yararlı olabilmek, onların yarınlarına bir nebze olsa da ışık tutabilmek için görüp bildiklerimi kitapçık haline getirdim. Bu sadece bir kısmıydı. İnanıyorum ki çok kısa bir süre sonra elinize ulaşacak olan ‘TAŞERON II” kitabı, Didim gerçeğini su yüzüne çıkaracağından Didim’in geleceğine yönelik sizlerin kararlarına ışık tutacaktır. Hayatta atılıp atılmadığım konusuna gelince, ben anamın karnında cenin halindeyken hayata atılmışım. Bu gün ise çarkın dişlileri arasında yok olmamaya, babam Kamber Çavuş ve onun temsil ettiği insanlara layık olmaya çalışıyorum. Tıpkı sizlere layık olmak için hayata atılmadığım gibi.”
“Biz insanların ellerinden tutarız. Yüreklerini incitmeyiz. Bırakın bizim yüreğimiz ezik kalsın .”.diyor Muhterem Yıldız.
Taşeron 2 kitabını yayınlamaya ömrü yetmeyen yazar, “Bileşke, Yaşam, İnsan, Politika, Deneyim” başlıkları altında topladığı kitap için Didim’de izi ve kitap için görüşlerini belirten Yazar Levent Ağralı; “ On yılı kapsayan bir süre içinde, beldemizde olup biten siyasal oluşumları, çalkantıları kendine özgü, biraz da karışık bir anlatımla kaleme almasıyla ilginç bir yapıt ortaya çıktı.” diyor. Milliyet Gazetesi 1976 Roman ödülünü kazanan “GÖÇÜK” adlı eserin yazarı olan Levent Ağralı ile birlikte, Hilmi Yıldırım, Hatice Gençay, Gülay Yıldırım ve Yılmaz Öz de kitapla ilgili görüşlerini belirtmişler.
Levent Ağralı’nın da ifade ettiği gibi; kitapta gözlemlenen olgu, olaylara bakmak ile olayları görmek arasındaki farkı yakalaması, olayları irdelemesi ve birbiriyle bağlantılarını ustalıkla ortaya çıkarması, 1988-1998 arasındaki birçok olayın perde arkasını tüm çıplaklığı ile kaleme almış olması bu konudaki yeteneğini ortaya çıkarmasıdır.
Didim’in kasabalıktan çıkarak ilçe olduğu ilk günlere ait yaşananların, dönen dolapların ve entrikaların geleceğe bir belge oluşturulması bakımından önem taşımaktadır kanımca. İşin ilginç yanı Didim’de o yıllarda yaşananlar, bu gün esamisi okunmayan ya da birer tabela partisi durumunda kalmış olan siyasi partilerin ülkede fırtınalar estirdiği o dönemde tanık olduğumuz siyasal ve sosyal olayların, entrikaların, yolsuzlukların bir izdüşümü olarak açıklanabilir. Nicelik bakımından basit gibi görünen kitap, nitelik bakımından oldukça önemli olup Didim Kent Belleği için yeniden basılabilir. Didim’in tarihsel geçmişiyle ilgilenenlere önemli bir kaynak olacak olan kitap bir dönemin siyasi oluşumlarını, politik sahadaki önemli kişilerini de tavır, davranış , hareketleri ve söylemleriyle tanınması açısından bize ışık tutuyor.
(Sürecek)




Yorumlar