Damat

-Ananın adı ne?
-Damat.
-Babanın adı ne?
-Damat.
Damat da damat, damat da damat!
Şimdi de tutturmuşlar 128 milyar dolar diye bir türkü, koro halinde söylüyorlar.
Ne zaman söyleyecek diyordum, söyledi:
-Damat kadar başınıza taş düşsün!
Meheldir. İnsanoğlunun fıtratında yadsıma huyu var. Yer, içer keyif çatarsın da “Bu değirmenin suyu nereden geliyor”, diye düşünmek aklından bile geçmez.
Şimdi bir düşün bakalım, nüfusun arttığı, istihdamın azaldığı bir ortamda nasıl oluyor da işsizlik azalıyor?
Nasıl oluyor da bu memlekette yatırım yapmadan, üretmeden bütçe açığıyla enflasyon dengede tutulabiliyor?
Nasıl oluyor da dolarıydı, avrosuydu, yuanıydı… lirayı görünce kaçacak delik arıyorlar?
Kefereyi perişan eden şu salgın ortamında nasıl oluyor da senin yurttaşın beğendiği aşıyla coronadan korunabiliyor, ekonomin şaha kalkıyor?
Bu işler ustalık ister, beceri ister; öyle mikrofonun başına geçip de işkembe-i kübradan atmakla olmaz.
Şimdi her şeyi bir yana bırakıp soralım:
Damat olmasa, neresi çok önemli, neresi değil; kimden öğrenecektiniz, bunu hiç düşündünüz mü?




Yorumlar