Didim Özgürses Gazetesi | Yaşanılası bir Didim için

KENT ESTETİĞİ

  KENT  ESTETİĞİ

           Son yıllarda ülkemizde belediye sorumluluk alanlarındaki bazı yapılaşma hareketlerinin  Kent Estetiği Kurularının denetimine bırakıldığını izliyoruz.  Büyükşehir ve ilçeleri sınırları içinde yapılacak mimarlık, mühendislik,  peyzaj ve kentsel tasarım projelerinin Aydın Büyükşehir Belediyesi Kent Estetik Kurulu Çalışma Yönetmeliği’nde  belirtilen  esas ve usullere göre yapılabileceği belirtilmiştir.

          Bu yönetmeliğe göre, kent içindeki heykelleri ‘kentsel tasarım’ olarak değerlendirebiliriz  sanırım.  Çünkü yönetmeliğin 7.5’inci maddesinde Kent Estetik Kurulunun görev alanına giren şehrin ana bulvarlarında, meydanlarında, caddelerinde ve parklarında, kent donatılarının kamusal alan niteliği taşıyan alanlarda anlam bütünlüğü içinde ele alınmasını sağlamaya yönelik olarak konumları ve tasarımları hakkında görüş bildirir.” denilmektedir.

          Heykeller bir kentin sessiz tanıklarıdır. Onlar yakınmadan; yaz kış, sıcak soğuk, yağmur çamur demeden bulundukları yerin estetiğini tamamlarlar.  Geçmişi günümüze taşıyarak o günlerin tanıklarını yeni kuşaklarla buluşturmaları, yeryüzü kentlerinin çağdaş özelliklerinden birisidir. Roma, Paris, Viyana yüzyıllardan beri korudukları sanat abidesi eski yapıları ve heykelleriyle bir çekim merkezi olmuştur.

           Yeryüzünün yedi harikasını koruyamamış kuşakların utancını açıkçası ben de yüreğimde hissediyorum. Bazı olguların yinelenmeleri ilkleri denli değerli olmuyor. Yedi harika yeniden belirlendi ama yeryüzü güzelliklerini yerle bir etme sabıklığını üzerinde taşıyan ABD,  üç yeni harikaya sahip olsa da bir anlam ifade etmiyor. İnsanlığın yüzkarası Hiroşima’nın günahını boynunda bir kolye gibi taşıyacak sonsuza dek.

       Her ülkede olduğu gibi, kurtarıcı ve kurucularının heykelleriyle gelecek kuşaklara geçmişi taşıma geleneği,  büyük kurtarıcımızın görkemli heykelleri ile ülkemizde de sürüyor.

      Kültür – sanat adına yenilikler üreterek,  marka kent olmaya  hızla yol alan Didim’in  heykellerle zenginleştirilmesi için sürekli önerilerde bulunuyorum.  Homeros’tan Thales’e, Herodot’tan  Pisagor’a yaşamış bilim insanlarının heykellerini, büstlerini Atatürk Bulvarı’nın orta refüjüne yerleştirmek  Didim’e  evrensel bir boyut kazandıracaktır. Kent Meydanındaki Atatürk  heykeli, Aytepe’deki Barış Heykeli bulundukları yere büyük anlamlar katmaktadır ve oraların değerini bir kat daha arttırmaktadır.   (Ata’mızın görkemli heykeline Arapçası yerine, Türkçe  “Yurtta Barış, Dünyada Barış” sloganı daha bir yakışacaktır.) Posaidon  heykeli geçtiğimiz aylarda, yaz - kış kentimize gelen yerli yabancı konukların ilgi odağı olmuş, Altınkum’un  simgesi haline gelen heykelin önünde fotoğraf çektirmek için zaman zaman kuyruklar oluşmuştu.  Yalı caddesindeki  “DİDİM” simgesi de fotoğraflarla kentimizi yeryüzünün bir çok yerine taşıyordu.  Oradan kaldırılmasının, Posaidon’un yerine konmamasının mantıklı bir açıklaması vardır, sanırım. Sanat sokağı’da  “Didim’in Misafirleri" kitabında  yer almış, “Altınkum Yazarlar Festivali” nin  daimi konukları olup, ebediyete göçmüş , Fikret Hakan, Muzaffer İzgü, Tayfun Talipoğlu gibi yazarlarımızın büstleriyle dontılabilir. Bodrum Meydanı’nda  ülkemizin  değerli hanımefendilerinin büstleri gibi.  Yine  Büyükçekmece Kültür Merkezi bahçesindeki her biri ülkemizin ayrı bir değeri olan sanatçılarımızın büstleri gibi. Bu örnekleri daha da çoğaltmak mümkündür.

      Not: Geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirdiğimiz “DÜNYA DİDİMLİLER GÜNÜ” etkinliğinde önerdiğim ; “ İlk mübadil gemisinin yolcularını indirdiği Mavişehir  Barış-Tur karşısındaki alana  bir “İLK ADIM ANITI” anlamlı olacaktır önerim de bir hayal olarak kalmıştı.

   

 








Yorumlar

Yorum yazabilmek için giriş yapın. Henüz kayıt olmadıysanız yeni hesap oluşturun.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yap!





Köşe Yazıları

REKLAM ALANI REKLAM ALANI REKLAM ALANI REKLAM ALANI