SADRAZAM HAMAMDA

Yerelden genele, üstüne alınan herkese…
Yeryüzünü kirletenlere…
SADRAZAM HAMAMDA
Günlerden bir gün
Hamama gideceği tuttu
Sadrazam hazretlerinin
Bir yanında birinci veziri
Bir yanında ikinci veziri
Bir yanında ucuncu veziri
Sonra efendime söyleyeyim
Peşkirci başısı
Nalıncı başısı
Sabuncu başısı
Velhasıl tam dört yüz kişilik kafile
Peştamal takıp girdiler hamama
Geçtiler kurnaların başına
Üçer beşer
Sadrazam derseniz
Kuruldu göbek taşına
Yan gelip yattı
Memleketin en ünlü tellakları
Sardılar dört bir yanın
Kimi elini kaptı kimi bacağını
Bir keseleme, sürtme faslıdır başladı
Tamam on iki saat
On iki unlu tellak
İncitmeden keselediler
Hazretin mübarek vücudunu
Öylesine kir çıktı ki sormayın
Her biri nah parmağım gibi
Aman efendim bu ne kiri
Demeye kalmadı
Keselerin altında
eriyip gitti
Koskoca sadrazam
Bütün maiyet erkanı yerinden fırladı
- Nittunuz Devletliyi
Dediler tellaklara
Tellaklar cevap verdi:
- Biz yıkadık keseledik
Devletlinin kirden ibaret olduğunu bilemedik
Suç bizde değil
Neyleyelim
Kir bitti
Sadrazam elden gitti
Ümit Yasar Oğuzcan
****
Not: Her insanın yaşadığı yere borcu vardır şiarıyla yaşadığım her yerde karşılaştığım değer bilmezliklerin ve riyakarlıkların kırılgan anısıyla...
İçimdeki öteki ‘Ben’e” ;
Ayakkabı değilsin ki Ali Abi, bi numara büyük geldin diye
“Seneye de belki lazım olur.” demezler, boşuna bekleme…




Yorumlar