TAŞERON (4)

İnanarak, isteyerek ve içtenlikle oluşan birlikteliklerin dışında, insanların seçeneksizlikten koşulların zorlamasından şu veya bu nedenlerle oluşan birlikteliklerden elde edilecek sonuçların olumsuz olması, kaçınılmaz ve değiştirilmez olan tek gerçek.” Sözlerinde olduğu gibi kah bir filozof, Tek başına iktidarlar her ne kadar ülke için istikrar olarak görünse ve anlatılsa da yandaşlarının yandaşlarında hukuk tanımazlık, dokunulmazlık, kabadayılık ve benzeri serserice duygularını geliştiriyor ve depreştiriyor. İşte istikrarın da böyle bir sakıncası var. Yıllardır halkımızı ‘buna da şükür’e alış şartlandırdıkları için, ‘Beyoğlu'nun katırı ne vurursan götürür’ misali sessiz, tepkisiz, edilgen bir toplumsal yapı ortaya çıktığından çıkar çevreleri istedikleri gibi at koşturmuşlardır ve koşturmaya da devam etmektedirler. Sağcılığı, solculuğu, milliyetçiliği, demokratlığı dilinden düşürmeyip, her fırsatta halka nutuk çekenlerin yönetici konumuna geldiklerinde ne yaptıklarına baktığınızda, neyin peşinde koştuklarını, kimin hesabına çalıştıklarını gördükten sonra, metropol illerde bile yerel yönetimlerin REFAH gibi bir partinin eline niçin geçtiğini gayet iyi anlarsınız.” saptamalarında kah bir politik gözlemci özelliği ortaya çıkıyor.
Gazetecilik serüveninde , toplumcu gazeteci, olarak düşüncelerini kaleme alan ve kendi hümanist yapısından zaman zaman yaşadığı sapmaları cesurca anlatan yazar, İnsanların birbirleriyle olan ilişkilerindeki bayağılığı, entrikaları, dedikoduları kaleme almış ve politik sahada birbirlerinin kuyularını nasıl kazdıkları üzerine gözlemlerini açıklamıştır. O döneme politik hayatlarında belli yerlere gelen, Meclis Üyeliği, Belediye Başkanlığı yapan ve parti başkanlığı adaylığı, milletvekili adaylığı gibi girişimlerde bulunan kişileri de kentin dağarcığına isim isim yerleştirmiştir
Bizler bu hayat treninde birer yolcuyuz hangi istasyonda ne zaman ve nasıl ineceği belli olmayan birer yolcu… Yolculuğun sonunda, bedenimizden başka hiçbir şeyimiz olmayacak yanımızda. Geriye kalan ise bıraktığımız izler, toplumsal yaşama katkımızı simgeleyen ismimiz olacak eleştiri özeleştiri mekanizması aynı doğrultudaki insanların yoğun ilişkiler içinde istem dışı davranışları sonucu ister Yıllar su gibi akıp gitmiş korlar kürü Dumanlar ise olmuş artık son söz meydanlara kalmıştır güzel dedi mi güzel insanları aydınlık ve güzel günler hepinizin olsun hepinize yaşam boyu sağlık ve mutluluklar dilerim. Sözleriyle kitabını sonlandırmış.
BİTTİ
Not:Sevgili Muhterem Yıldız’ın yakınları uygun görürlerse editörlüğünü üstleneceğim “TAŞERON” u yeniden Didim Kent Belleğine kazandırılmasını sağlamak için çaba gösterebilirim.
“Her insanın yaşadığı yere borcu vardır.” “Unutmayalım, unutmayanlar asla unutulmaz.” Ali Gençli
(




Yorumlar