Didim Özgürses Gazetesi | Yaşanılası bir Didim için

TÜRK MİLLİ EĞİTİMİNDE PLANLI DÖNEM

                                        TÜRK MİLLİ EĞİTİMİNDE  PLANLI  DÖNEM

        27 Mayıs’ın ardından 15 Ekim 1961’de genel seçimler yapıldı. Türkiye’de ilk koalisyon hükümeti bu seçimlerin sonunda Cumhuriyet Halk Partisi ile Adalet Partisi arasında kuruldu. Seçimlere dört parti katılmış, seçimden tek başına hiçbir parti iktidar olabilecek sayıda milletvekili çıkaramamıştı. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı İsmet İnönü’yle  Adalet Partisi Genel Başkanı Ragıp Gümüşpala beraberliğinde altı ay süren bu hükümet ve ardından gelen hükümetler, siyasal çalkantılı bir dönemin hükümetleri olarak tarihe geçtiler.

      Bu dönemde eğitim ise Amerikalı uzmanların planları ve raporları doğrultusunda kendi mecrasında devam etti. 1963 yılında beş yıllık kalkınma planları dönemi başladı. Ekonomik, sosyal, kültür ve eğitim alnında gelecek beş yılı kapsayan planlarla ülke kalkınması ve toplumun refahı amaçlandı.
      Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planında; Türk toplumunun ihtiyaç ve şartlarına uygun insanlar yetiştirmek ve eğitim olanaklarından kişilerin yeteneklerine göre yararlanmalarını sağlamak, ana hedef olarak belirlendi. Eğitim süreçlerinde yatay ve dikey geçişlerin sağlanması, sağlık hizmetlerinin dağılışı ile eğitim hizmetlerinin dağılışı arasında çok yakın bir ilgi olduğu, ilköğretimde okul çağındaki herkese on beş yıl içinde okul imkânlarının sağlanması, teknik eğitime özel önem verilmesi, sanayi ile bağlantılı bir sistemin kurulması ve gece eğitiminin yaşama geçirilmesi planlanmıştır. 
      Ayrıca okul yapımı konusunda yetkili bir organ kurulması ve bu organın, eğitim kademelerine göre okul tipi ve okul standartları konusunda araştırma yapacak ve kararlar alacak yetkiler ile donatılması öngörülmüştür. Okul yapımına halkın katılımının sağlanması  da  özellikle ifade edilmiştir.
       Diğer taraftan plan hedefleri arasında yapılacak yatırımlarda en fazla payı alacak kurumlar arasında Milli Eğitim de yer almıştır. Öğretmen açığının giderilmesi, çeşitli bölgelerdeki okulların eğitim öğretim düzeylerinin eşit duruma getirilmesi, toplumsal yapının ihtiyaç duyduğu alanlarda yetişmiş eleman sıkıntısına çözüm bulunması gibi konular bu planda hedefler arasına konmuştur… (1963/1967)
       1968 yılında hazırlanan İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planında ise; Temel eğitim, “Kişilerin içinde bulundukları toplumun sorunlarını kavrayabilmeleri ve çevrelerini tanıyabilmeleri, yurttaşlık haklarını kullanmak için gerekli bilgileri edinmeleri, yaşamaları için gerekli asgari yetenekleri kazanmaları amacı ile verilen” okulöncesi ve ilkokul düzeylerini kapsayan bir eğitimdir.” denilmiştir. Böylece ilk kez “İlköğretim” yerine “Temel Eğitim” terimi kullanılmıştır.
         Özel eğitim, “sakatlığı olan ya da az gelişmiş çocuklara” sosyal hizmetler kapsamında verilecek bir eğitim türü olarak ele alınmıştır. Bu özel çocuklar için açılacak okullarda “iş eğitimi”ne ağırlık verilmesi öngörülmüştür. Ayrıca 5 milyon kişiye okuma-yazma öğretimini hedefleyen “okuma-yazma seferberliği” düzenlenmesi planlanmıştır. Okuma-yazma eğitiminin yararları olarak, bireylerin vatandaşlık haklarını kullanmalarına ve toplumsal ödevlerini yerine getirebilmelerine katkı sağlamak şeklinde belirtilmiştir.
          Bu amaçlar doğrultusunda ilköğretim üstündeki eğitim kurumlarından yararlanacak“ kabiliyetli öğrencilerin ekonomik güçleri ve bulundukları çevrenin şartları ile kısıtlanmaksızın eğitimin en üst kademelerine çıkmaları için kredi, burs ve yatılılık sisteminin genişletilmesi öngörülmüştür. Özellikle parasız yatılı öğrenci sayısını sınırlayan hükümlerin kaldırılması, ikinci Beş Yıllık Plana özgü bir politika olmuştur. (1968/1972)








Yorumlar

Yorum yazabilmek için giriş yapın. Henüz kayıt olmadıysanız yeni hesap oluşturun.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yap!





Köşe Yazıları

REKLAM ALANI REKLAM ALANI REKLAM ALANI REKLAM ALANI